Yapay Zeka İle Yalan Tespiti
Yapay zeka ile yalan tespiti yapılabilir mi? Düşünsenize bugün saçların ne kadar da güzel diyen birisine, hadi oradan yalancı aslında öyle düşünmüyorsun desek gerçekten ürkütücü olmaz mı? Ya da olaya daha ciddi bakacak olursak; hava alanında kötü niyetli bir kişinin ülkeye girişi, söylediği yalanlar belirlenerek engellense sizce de iyi olmaz mı?
Yapay zeka ve beyin tarama teknolojisi yakında insanların ne zaman yalan söylediğini güvenilir bir şekilde tespit etmeyi mümkün kılabilir. Yalan söylemeye ne zaman başlıyoruz ve ne kadar sıklıkta yalan söylüyoruz? Yalan tespit etmenin tarihe yolculuk.
Yapay zeka ile yalan söyleyenleri tespit edebilir miyiz?
Asıl düşünmemiz gereken soru ise şu: İnsanların her an doğruyu konuşmasına ne kadar hazırız?
Yapay Zeka İle Yalan Tespiti
Hepimiz Yalan Söylüyoruz?
İki ile beş yaş arası çocuklar olarak yalan söylemeyi öğreniyoruz. Yetişkinlik döneminde ise oldukça üretkeniz. İşverenimize, ortaklarımıza ve hepsinden önemlisi, fırsatını bulduğumuz anda anne ve babalarımıza bile yalan söylüyoruz.
Güney Kaliforniya Üniversitesi‘nde psikolog olarak görev yapan Jerry Jellison‘ın araştırmasına göre, bir insan günde ortalama 200 kadar yalan söylediğini belirtiyor. Günde ortalama 200 yalan. Ben biraz abartılı buldum, mesela ben bu kadar çok yalan söylemiyorum!
Bu söylenen yalanların bir veya iki tanesi büyük yalanlardan, geriye kalan büyük çoğunluğu ise halk arasında “beyaz” yalan olarak nitelendirilenlerden oluşuyor. Evet elbisen çok yakışmış. Haklısın. Seni gerçekten anlıyorum. Sensiz yaşayamam. Seni çok seviyorum gibi.
Sonuç olarak yalanın beyazı, siyahı yok. Yalan yalandır!
Peki neden yalan söylüyoruz?
Kendimizi tanıtmak, kendimizi korumak ve başkalarını incitmek veya incitmekten kaçınmak için yalan söylüyoruz.
Her yalan söylediğimizde vücudumuzda enteresan değişiklikler oluyor. Ve bedenimiz bu değişiklikler ile yalanımızı açığa vuruyor. Kalp ritmimiz ve terleme oranımız hızla değişiyor, kaslarda minik gerilimler oluyor… Hatta, Pinokyo hikayesinin tersine, kan beyne doğru çekildiği için burnumuz çok az da olsa kısalıyor bile diyebiliriz.
Vücudumuzdaki tüm bu tepkiler yalan söylediğimizde bizi ele verse de insanlar çoğu zaman bu değişiklikleri fark edemiyor. İnsanların karşıdakinin yalancı olup olmadığını doğru tespit edebilme oranı, yapılan 206 bilimsel çalışmaya göre %54. Hemen hemen yazı-tura atmaya eşdeğer bir olasılık.
Yalan Tespit Etmenin Tarihi
İlk Yalan Makinesi
Neredeyse yüz yıllık olmasına rağmen, makine hala her yıl yapılan milyonlarca yalan testiyle, yalan test piyasasına hakim durumda.
Yalan makinesinin mucidi John Larson 1921’de Kaliforniya Berkeley’de şehir merkezinde görevli, 29 yaşında genç bir polis memuru idi. Fakat fizyoloji ve kriminoloji okudu ve devriye gezmediği zamanlarda, Kaliforniya Üniversitesi‘nde bir laboratuvarda bilimin suça karşı mücadeleye katılması için yollar geliştirmeye başladı.
1921 yılının baharında, Larson sürekli tansiyon ve solunum hızı ölçümlerini alan ve sonuçlarını yuvarlanan bir kağıt silindirine çizen bir cihaz geliştirdi.
Daha sonra, bir suça ilişkin evet ya da hayır sorularına cevap verirken konunun fizyolojik tepkisini karşılaştıran ve “Adınız Jane Doe mi?” gibi soruları kontrol etmek için suça ilişkin soruları karşılaştıran görüşme temelli bir sınav tasarladı.
Kadın yurdunda bir hırsızlık olayını çözmek için kullanıldı ve ilk bu olayda test edildi.
Çok geçmeden ABD hükumeti bu makineyi en çok kullananlardan olmaya başladı.
Şirketler de teknolojiyi benimsediler. Geçtiğimiz yüzyılın büyük bölümünde, ABD şirketlerinin yaklaşık dörtte biri, uyuşturucu kullanım ve hırsızlık öyküsü de dahil olmak üzere sorunları test etmek için çalışanlara yalan tespit sınavları yaptı.
McDonald’s, makineyi işçilerinde kullanıyordu.
1980’lerde, ABD’de yılda 2 milyon test gerçekleştiren 10.000’e kadar eğitimli yalan makinesi denetçisi vardı.
Tek sorun yalan makinesinin işe yaramıyor olmasıydı. 2003 yılında, ABD Ulusal Bilimler Akademisi, 57 çalışmasında yalanların doğruluğuna dair kanıtlar bulunduran “tatmin edici olmaktan uzak” bir rapor yayınladı.
Tarih, testi aldatıp tespit edilmekten kaçan bilinen suçluların örnekleri ile doluydu. KGB ajanı Aldrich Ames, 1980’lerin sonunda ve 90’ların başında CIA için çalışırken iki yalangrafı geçti.
Küçük bir eğitim ile, makineyi yenmek nispeten kolaydı.
1979’da başarısız bir yalan sınavından sonra yanlış bir şekilde cinayetten mahkum edilmiş olan Floyd “Buzz” Fay, iki buçuk yıl hapishanede sınava girerek uzman oldu ve diğer mahkumlara, yalan makinesinin nasıl yenileceğini öğretmeye başladı. 15 dakikalık eğitimden sonra 27 kişiden 23’ü geçmeyi başardı.
Sonuç olarak, tarihte hiçbir zaman etkili bir yalan makinesi olmamıştır.
Bir sınav görevlisinin, kan basıncındaki artışın yalana yakalanma korkusu ya da yanlış suçlanma endişesi nedeniyle olup olmadığını bilmesi mümkün değildir.
Yalan tespit teknolojisi için ABD ve Avrupa’daki hükumetler bütçeler ayırmakta ve gerçekten bir yalan makinesi bulabilmek için yapılan araştırmaları desteklemektedir.
Avatar Sanal Sınır Ajanı (Virtual Border Agent)
2014 yılında Bükreş’e uçan yolcular , kendisini “pasaport kontrolünün geleceği” olarak tanıtan, mavi gözlü beyaz gömlekli ekran figürü olan Avatar adlı sanal bir sınır ajanı tarafından sorguya çekilmeye başlandı.
Bir e-pasaport tarayıcı ve parmak izi okuyucunun yanı sıra, Avatar ünitesinde vücut hareketini ölçmek için bir mikrofon, kızılötesi göz izleme kamerası ve Xbox Kinect sensörü bulunmaktaydı. İlk yalan makinesinden bu yana ilk defa “çok modlu” yalan dedektörlerinden biri -birden çok farklı kanıt kaynağı içeren- tasarlanmıştı.
Makine, 45 saniye içinde bir insan sınır muhafızına karar vermeyi hedefliyor, bu sayede yolcuyu sallayabiliyor ya da ek tarama için onları bir kenara çekebiliyordu. Bükreş’te yapılanlar da dahil olmak üzere ön çalışmalarında doğruluk oranlarının % 83 ile % 85 arasında olduğunu iddia ediyordu.
iBorderCtrl
iBorderCtrl şu anda test edilmekte olan ve AB tarafından finanse edilen otomatik Avatar Sanal Sınır Ajanından farklı bir sınır güvenliği sistemidir.
İBorderCtrl geliştiricisinin vizyonunda, AB’ye seyahat etmek için kayıt olmak sadece sisteme adınızı ve adresinizi vermekle kalmayıp, sosyal medya hesaplarınız hakkında bilgiler içeren her türlü ayrıntıyı da içermektedir.
Sistem daha sonra web kameranızı açmanızı isteyerek, ekranınızdaki insansı bir avatar sizi sorguluyor ve bazı sunucu raflarında çalışan “Otomatik Aldatma Algılama Sistemi” Yapay Zeka ile yüzünüzü kendinize ihanet eden küçük hareketler için incelerken yalan söylediğinizi tespit edebiliyor.
Yapay Zeka ile Yalan Tespiti Yapılabilir Mi?
Son yıllarda, yalan tespiti için yeni teknikler ortaya çıkarılmıştır. Yapay zeka teknolojisi yalan söyleyeni tespit etme konusunda ciddi bir başarı sağlayabilir. Çeşitli olaylar karşısında yalan söyleyen ve doğru söyleyen insanlardan toplanan veriler, derin öğrenme teknikleriyle incelenerek yalancıları tespit edecek bir yapay zeka yazılımı geliştirilebilir.
Yalan söyleyen insanların ses tonları, cümle kuruş şekilleri, vücut dilleri, tansiyon ve nabız gibi fizyolojik özellikleri ve beyin dalgalarındaki değişimler bir arada incelenerek bir yalan söyleme algoritması ortaya çıkarılabilir. Bu algoritmaya benzer özellik gösterenlerin de yalan söylediği iddia edilebilir. En azından %54 oranı arttırılabilir.
Bazı ülkelerin savunma sanayisi ile çok uluslu firmalar bu alanda yapılan araştırmaları maddi olarak destekliyor. Bu alanda pek çok teknoloji firması çalışıyor ancak şimdilik tam manasıyla başarılı bir ürün ortaya çıkmadı da denilebilir. Ya da gizli yürütülen ve başarılı olan projeler de olabilir.
Bir gün, yapay zekadaki gelişmeler, birçok kanıt kaynağını tarayarak aldatma için güvenilir bir model bulabilir veya daha ayrıntılı tarama teknolojileri beyinde gizlenen belirsiz bir işaret bulabilir.
Ancak gerçek dünyada, kendimize kendimiz hakkında anlattığımız hikayeler, kimliğimizin özünü oluşturan yalanlar, sorunları karmaşıklaştırır.
Duke Üniversitesi psikoloğu Dan Ariely dediği gibi “Kendi yalanlarımıza inanmak için büyük bir kapasiteye sahibiz. Ve bir kez kendi yalanlarımıza inandığımızda, elbette herhangi bir yanlış yapma sinyali vermeyiz.” İşte böyle bir durumda yapay zekanın nasıl bir tavır sergileyebileceği ise merak konusu…
İlginizi Çekebilir: Robotların İnsanların Yerini Alması Yakın Mı?
İlerleyen yıllarda yüksek başarı oranıyla çalışan yapay zeka destekli bir yalan tespit makinesi çıkarsa mahkemelerden iş görüşmelerine, sınavlarından ailevi ilişkilere, sınır sorgularında ve sosyal yaşamın birçok alanında önemli değişiklikler meydana gelebilir.
Belki de Michel De Montaigne‘ nin “Yalanın yüz binlerce şekli var ve tanımlanmış bir sınırı yok.” sözünden yola çıkarak tüm bu çalışmaların sadece bir insan hayalinin ötesine geçemeyecek bir olgu olduğunu hepimiz anlayacağız.
Kim bilebilir? Bunu zaman gösterecek.
Kaynaklar:
- https://www.it-business.de/mensch-maschine-interaktion-via-gedankenuebertragung-a-813626/
- https://services.tubitak.gov.tr/edergi/user/yaziForm1.pdf?dergiKodu=4&cilt=53&sayi=624&sayfa=36&yaziid=43549
- https://www.theguardian.com/technology/2019/sep/05/the-race-to-create-a-perfect-lie-detector-and-the-dangers-of-succeeding
- https://iborderctrl.no/